Günümüz koşullarında ekonominin geldiği durum ve toplumsal yozlaşma nedeniyle boşanmalarda artış meydana gelmiştir. Boşanmalarda artış meydana gelmesiyle, boşanma ve boşanmanın fer'ilerine ilişkin çekişmeler meydana gelmektedir. Boşanma davalarında, boşanmanın fer'ilerinden biri de nafakadır. Nafaka kamu düzenine ilişkin olduğundan, uzmanlık gerektiren bir alandır. Nafaka, gerek boşanan tarafların gerekse müşterek çocukların geçim ve hayatlarını devam ettirmelerinin temel taşı olduğundan Tarsus ilçesinde boşananların ya da nafaka davası açanların alanında uzman bir Tarsus Nafaka Avukatı ile çalışması oldukça önemlidir.
Nafaka TMK kapsamında düzenlenmiştir. Buna göre, eşlerden birinin, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşmesi durumunda, yoksulluğa düşecek olan tarafa yapılacak ekonomik yardım nafaka olarak tanımlanabilir.
Nafakayı belirleyen kişi mahkeme hakimidir. Ancak hakim nafakayı belirlerken bazı durumları gözeterek bir değerlendirme yapar. Nafakanın belirlenmesinde en önemli husus tarafların ekonomik durumlarıdır. Hakim, nafaka miktarını belirlemek için tarafların ekonomik durumları hakkında araştırma yapar. Örneğin, tarafların çalışıp çalışmadığı, ne kadar maaş aldıkları, tarafların sahip oldukları mal varlıkları tarafların ekonomik durumlarını yansıttığından bu unsurlar nafaka belirlenirken dikkate alınır.
Nafaka türleri bakımından dörde ayrılır. Bunlar;
1.Tedbir Nafakası :Boşanma davalarında, müşterek çocuğun velayeti kendisine verilmeyen ebeveynin, çocuğun bakımı için gerekli olan masraflara katkı olarak ödediği nafakadır. Bu nafaka, dava devam ederken tedbir nafakası ismiyle adlandırılır. Beslenme, giyim, sağlık, sosyal ihtiyaçlar, eğitim masrafları nafakaya dahildir. Tedbir nafakası boşanma davasında boşanmayla birlikte talep edilir. Tedbir nafakası miktarının çocuğun yaşam standartlarına uygun olacak şekilde belirlenmesi oldukça önemlidir. Zira, belirlenen tedbir nafakası miktarı, çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek miktarda olmazsa çocuğun üstün yararı zarara uğrayacaktır. Müşterek çocuğun tüm ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek bir tedbir nafakası belirlenmesi için alanında uzman Tarsus Nafaka Avukatı ile çalışmakta fayda vardır.
2.İştirak Nafakası: Tedbir nafakasında olduğu gibi müşterek çocuğun velayeti kendisine verilmeyen ebevey, çocuğun bakımı için gerekli olan masraflara katkı olarak tedbir nafakası öder. Bu nafaka, dava devam ederken tedbir nafakası ismiyle, karar kesinleştikten sonra ise iştirak nafakası ismiyle adlandırılır. Beslenme, giyim, sağlık, sosyal ihtiyaçlar, eğitim masrafları nafakaya dahildir. İştirak nafakası miktarının çocuğun yaşam standartlarına uygun olacak şekilde belirlenmesi oldukça önemlidir. Zira, belirlenen iştirak nafakası miktarı, çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek miktarda olmazsa çocuğun üstün yararı zarara uğrayacaktır.
3.Yoksulluk Nafakası: Boşanma davalarında boşanmanın gerçekleşmesi eşlerden biri yoksulluğa düşmesine sebep olabilir. Boşanma nedeniyle yoksulluğa düşen eşe ödenen nafakaya yoksulluk nafakası denir. Yoksulluk nafakası boşanma davasında boşanmayla birlikte talep edilir. Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için bazı koşulların varlığı şarttır. Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için yoksulluk nafakası isteyen tarafın mutlaka talepte bulunması, yoksulluk nafakası talep eden tarafın boşanmada ağır kusurlu olmaması ve yoksulluk nafakası talep eden eşin boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olması şartları mevcut olmalıdır.
4.Yardım Nafakası: Yardım nafakası, diğer nafaka türlerinden farklıdır. Çünkü yardım nafakası, boşanmanın fer'isi niteliğinde olmayıp, boşanma nedeniyle verilmez. Yardım nafakası, kişinin yardım etmez ise yoksulluğa düşecek akrabasına ödediği nafakadır. Yardım nafakası yalnızca kişinin üstsoyu ve alt soyu ve kardeşlerine verilebilir. Yardım nafakasının tüm akrabalar yönünden verilmesi söz konusu değildir. Bununla birlikte alt soy ve üst soydan farklı olarak kardeşlerin nafaka yükümlülüğü yalnızca refah içinde yaşamaları durumunda söz konusudur. Yardım nafakası, boşanmanın fer'isi niteliğinde olmadığı için ayrı bir dava olarak, yardım nafakası davası adı altına açılır.
Nafakaya hükmedilmesine rağmen nafaka borçlusu nafaka ödemezse ilk olarak nafakaya ilişkin icra takibi başlatılır. İcra dairesi tarafından ödeme emri düzenlenir ve nafaka borçlusuna tebliğ edilir. Tebliğden sonra nafaka borçlusu icra takibinden haberdar olmuş kabul edilir. Tebliğden sonra nafaka borçlusu nafakayı ödeyebilir. Ancak eğer ödemezse ve takibe itiraz etmezse takip kesinleşir. Takibin kesinleşmesiyle, nafaka borçlusu üzerine kayıtlı olan taşınır ve taşınmaz mallara, maaşına, banka hesaplarına, alacaklı olduğu icra dosyalarına, posta çeki hesaplarına haciz konulabilir.
Nafaka, kamu düzenine ilişkin olduğu için kanun koyucu, diğer para alacaklarından farklı olarak nafaka alacaklısını koruyan hükümler düzenlemiştir. Türk hukuk sisteminde para borçlarının ödenmemesi durumunda hapis cezasına hükmedilmez. Ancak nafaka borçları bunun istinasını oluşturur. Nafaka borçlusu, ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 1 ay içinde nafakayı ödemezse nafaka yükümlülüğüne aykırılık suçundan icra ceza mahkemelerine şikayet edilebilir. Şikayet hakkı nafaka alacaklısına aittir. Nafaka borçlusu dava sürecinde nafaka borcunu ödemezse üç aylık tayzik hapsi ile cezalandırılır. Ancak nafaka borçlusu nafakayı ödediği anda hükmedilen ceza uygulanmaz.
Yukarıda da bahsedildiği üzere, gerek nafaka davaları sürecinde gerek nafakanın tahsil edilmesi aşamasında alanında uzman birTarsus Nafaka Avukatı ile çalışmak oldukça önemlidir.